Davutoğlu, konuşmasında Türkiye'nin iç siyasette çok kritik eşikten geçtiğini belirterek, AK Parti'ye ağır eleştirilerde bulundu.
Türkiye'nin bir muhasebe döneminde olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Korkmadan, çekinmeden, kimin ne diyeceğini düşünmeksizin birbirimizle konuşmak, birbirimizle geleceğimizin vizyonunu paylaşmak durumundayız. Bu çerçevede son dönemde Anadolumuzun değişik yerlerinde vatandaşlarımızla, gönüldaşlarımızla bir araya geliyoruz. Bu bir muhasebe, ama tek taraflı bir konuşma değil. Dostlarımızla halleşerek güzel ülkemizin ve izzetli aziz vatandaşlarımızın kanaatlerini öğrenerek geleceğe dönük vizyonumuzu, Anadolu'nun bağrından çıkan işaretlerle desteklemek, beslemek ve hazırlanmak. Siyasi hareketler, sosyal ve ilmi hareketler sadece Ankara ve İstanbul'un kapalı salonlarında ortaya konamaz onlarla şekillenemez, onlarla geleceğe yürüyemez. İstiklal harbimizde olduğu gibi Anadolu'yu harmanlayan, Anadolu'nun nabzını bağrında barındıran hareketler bir milletin istiklalinin ve istikbalini şekillendirir. Son dönemde karşı karşıya kaldığımız yeni meydan okumalarla ilgili olarak hem Anakara, İstanbul ve değişik vilayetlerimizde konunun uzmanı akademisyenlerle, bürokratlarla, siyasette beraber olduğumuz arkadaşlarımızla, devlet adamlarıyla ve sivil toplum temsilcileriyle yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Anadolu'yu adım adım dolaşarak Anadolu'nun nabzını tutmaya çalışıyoruz. " diye konuştu.
SİYASETTE ODAK KAYMALARI YAŞANIYOR
Son üç yıl içerisinde Türkiye siyasetinde değişimler ve odak kaymaları yaşandığına dikkat çeken Davutoğlu, "Maalesef son 3 yıl içinde hem siyasetin temeli dokuyan değerler anlamında temiz siyaset ve bu siyasetin arkasındaki devlet adamları hem AK Partinin kuruluş ilkeleri anlamında bu kadroları iktidar yapan bu ilkeler temelindeki savrulmalar anlamında hem de devlet hayatımız anlamında çok ciddi değişimler ve bir anlamda odak kaymalarıyla karşı karşıyayız. O yüzden sizlerle istişare içerisindeyiz. Ekonomimizde, hukuk yapımızda, siyasi devlet yapımızdaki her şeyi masaya yatırmak durumunda olduğumuz bir dönemden geçiyoruz. Son üç yıl içerisinde yaşanan seçimlerde kullanılan dil, üslup ve söylemlerin ve Türkiye'nin geleceği ile ortaya konulamayan vizyonsuzluk hepimizi tedirgin etti." diye konuştu.
"ANADOLU'NUN HER KÖŞESİNDE İSTİŞARELERDE BULUNACAĞIZ"
"Ya yeni hal ye izmihlal" sözünü Elazığ'da da yineleyen Davutoğlu, şöyle devam etti: "Sizlerle yeni hali konuşmaya geldim. Bundan sonra Anadolu'nun her köşesine, Trakya'nın her köşesine giderek bu yeni halin ne olması gerektiği konusunda istişarelerde bulunacağız" dedi.
"TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK GÜCÜ SEÇİM SANDIĞININ OBJEKTİFLİĞİ OLMUŞTUR"
İstanbul'da yenilenen Belediye Başkanlığı seçimlerine dikkat çeken Dautoğlu, "Netice ne olursa olsun, kim kazanırsa kazansın en önemli şey milli iradenin tecelli etmesidir. Bunun önüne kimse engel koyamaz. Türkiye'nin en büyük gücü seçim sandığının objektifliği olmuştur. Beklediğimiz budur." dedi.
"EĞER AK PARTİ'Yİ İKTİDAR YAPAN MİLLETİN DEĞERLERİ BU SİYASİ HAYATA EĞEMEN OLMUŞ OLSAYDI, KIYAMETE KADAR SUSARDIM"
AK Parti'nin politikalarını eleştiren Ahmet Davutoğlu,şöyle konuştu: "Eğer bugün manifestoda zikrettiğimiz birtakım hususlar varsa ve yeni bir hal diye yüreğimizden gelen bir sesle haykırıyorsak gerçekten bunu yüreğimizde hissettiğimiz içindir. 2016 Mayıs ayında Başbakanlıktan ayrıldığımda AK Parti kitlelerinin, ona destek veren yüzde 49,5'luk milletimizin başı dikti. Geleceğe umutla bakıyorlardı. Beklentileri vardı. 3 ay içerisinde verdiği tüm vaatleri getiren bir hükümetleri vardı. Şimdi bu kitlelerin hüzne gark olmuş olması, İstanbul seçimleriyle birlikte derin bir ümitsizliğe sürüklenmiş olmasının hesabını birileri vermek zorundadır. Bunun hesabını veremeyip bizim son derece haklı zeminde yaptığımız eleştirileri bir bölünme çabası olarak göstermek isteyenler bilsinler ki kitleler bölünmesin, milletin ümidi dumura uğramasın diye başbakanlık makamından izzetle ayrıldım. Ben üç yıl sustum. Eğer işler iyi gitmiş olsaydı, eğer AK Parti'yi iktidar yapan milletin değerleri bu siyasi hayata egemen olmuş olsaydı, kıyamete kadar susardım. Ama eğer İstanbul seçiminde olduğu gibi 13 bin oyla kaybettiğimiz bir seçimi 800 bin oyla tekrar kaybediyorsak bunun sorumlusu eylemde söylemde ahlakta siyasi ayakta ciddi savrulmalara sebep olanlardır."
"BUGÜN SUSMA VAKTİ DEĞİLDİR"
AK Parti tabanında bir kayma olduğuna işaret eden Davutoğlu, "Ben hiç örtülü konuşmadım. Hiçbir niyetimi saklamadım. Ne yapacaksam açık söyledim. Bu partiden örnekler veriliyor. 'Bölünmeyelim' deniliyor. Evet bölünmeyelim ama bölünmeme ortak değerler ve idealler doğrultusunda hareket etmeyle olur. Manifestoya kapalı kapılar ardında katılanlar, kameralar arkasında mevcut durumu meşrulaştırdı. İnsanlar buna mecbur bırakılmamalı. Tavandaki bölünme önemli değildir ama tabandaki bölünme daha farklıdır. Bugün susma vakti değildir. Bugün halkın önünde konuşma vaktidir. Tepede ne tedbir alırsanız alın, bölünmeyi engelleyemezsiniz. Bizim niyetimiz ne bölmek ne de mevki. Bizim meselemiz müreffeh bir ülke ilan etmek. Kaygılara tercüman olma niyetiyle konuşuyorum. Söylediklerim şahsi düşüncelerim değildir. Size yalvarıyorum gelin konuşalım. Çağrım ülkenin geleceğiyle ilgili kaygı duyan herkese. Konferanslarımız engelleniyor. Basına örtülü baskı ile bize yer verilmedi 3 yıl boyunca. İstanbul seçiminde yüzde 49,5'tan yüzde 35 bandına geriledi. ve fiilen yüzde 14 ölçeğinde bir kopuş yaşadık. İşte bölünme budur. Siyasi hareketler bir kez bu bölünme psikolojisine girdiği zaman durdurmak mümkün değildir. Şu soruyu sormak lazım; Ne yanlışlar yaptık ki bu gün bu noktadayız." şeklinde konuştu.
"YENİ BİR SİYASET ANLAYIŞINA İHTİYAÇ VAR"
AK Parti'ye yönelik eleştirilerine devam eden Davutoğlu, yeni bir siyaset anlayışına ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi:
"İMRALI İLE TEMASA GEÇMEK MİLLETİN VİCDANINDAN KOPUŞTUR"
"Vicdan odaklı siyasetten uzaklaşıldı. İstanbul seçimindeki farkın nedeni de budur. Bir seçimde bekadan bahsedip, İmralı'yla temasa geçmek veya bunu meşru göstermek milletin vicdanından kopuştur. Bu kopuşu çözmedikçe herhangi bir toparlanma olamaz. Ehliyet ve liyakate önem verilmiyorsa bu vicdandan kopuştur. 1 oyla seçim kazanılır söyleminden vazgeçiliyor ise bu vicdandan kopuştur. Temiz ve hesap verebilir bir siyaset inşa etmedikçe hiçbir şekilde siyasi hareketler doğru bir eksene oturmaz. Vicdan odaklı temiz bir siyaset anlayışına ihtiyaç var."
"İNSANLARIN ADALETE GÜVENİ SARSILDI"
"İkincisi adalettir. Adalet terazisi ölçer. Adalet terazisi ölçülmez. Adalet öylesine örselendi, öylesine çifte standatlı bir görüntü sergiler hale geldi ki insanların adalete, hukuk sistemine güveni sarsıldı. Adalet duygumuzu sarsacak her şey için ortak tavır alma vakti geldi. Bize adalet duygumuzu zayıflatanlara karşı ortak hareket etmek gerekir. FETÖ suçlamalarıyla sıradan bir memurun dayısını, amcasının oğlunun tutuklandığı bir ülkede, FETÖ darbesinin baş sorumlusu olanların akrabalarının en yüksek makamları işgal ettiği görülürse işte o zaman adalet duygusu zayıflar."
"ÜLKE EKONOMİK CİDDİ BİR KRİZ İÇİNDE "
"Bir diğeri de ekonomi. Birileri görememeye çalışa da ülkemiz çok derin bir ekonomik krizin içinde ciddi bir mücadele veriyor. Esnaflarımız kan ağlıyor. Faiz bugün nerelerde? Ekonomiye çözmek isterseniz önce halka güven vereceksiniz. İsrafa yol açmayacaksınız, şeffaf olacaksınız; ekonomiyi üstlenen kişilerin herkesle konuşan, açık bir anlayışla davranması lazım. Şeffaf olacaksınız. Bugün koyduğunuz kuralı, yarın değiştirmeyeceksiniz. Yukarıdan bakan bir anlayışla bu ekonomik krizin içinden çıkamayız. Halk ekonomik kriz içinde. Biz bu dönemde susmayız."
YÖNETİMDE ÇARPIK BİR SİSTEME GEÇİLDİ"
"Bir diğeri de yönetim sistemi. Devlet mimarisi kişilere göre inşa edilmez. Maalesef tüm uyarılarımıza rağmen çarpık bir sisteme geçildi. Erdoğan'a yazılı bir metin verdim. Bunu yapmayalım diye. Cumhurbaşkanına düşüncelerimi 5 kez ilettim; bizim hesabımız doğru olanı söylemek. Neyi yanlış görüyorsam söyleyeceğim. Bizim hesabımız bir şekilde kendimizi ortaya koymak değil, doğru olanı söylemek. Sade bir vatandaş olarak size söz veriyorum neyi yanlış görüyorsam söyleyeceğim. Cumhurbaşkanlığı makamı ile genel başkanlık makamının değişmesi AK Parti'nin kurumsallaşmasına zarar vermiştir."
"DEVLET HİYERARŞİSİNDE BİRİNCİ DERECE AKRABALIKLAR OLMAMALI"
Devlet hiyerarşisi içinde birinci derece yakın akrabalıkların olmaması gerektiğini vurgulayan Ahmet Davutoğlu, "Bir bina içinde olduğunuzu düşünün. İçinde de çocuğunuz var. Bir deprem olsa önce kime yardıma koşarsınız. Allah'ın verdiği fıtrat gereği tabiki çocuklarımıza yardım ederiz. Kıyamet kopsa herkes kendi çocuğuna koşar. Bu binayı bir devlet binası olarak görün. Bir sarsıntı, kriz olduğunda çocuğunuzu düşünmemek için onu binanın içine almayacaksınız. Sadece devleti düşüneceksiniz."
"ÇÖZÜMÜN YOLU, RADİKAL BİR DEĞİŞİMDİR"
Türkiye'de yaşanan sıkıntıların çözümünün yeni bir hal değişimi ile mümkün olacağını vurgulayan Davutoğlu, "Çözümün yolu, radikal bir değişimdir. Türkiye'de bir hal değişimi lazım. Her Elazığlıyı yeni bir hale davet ediyorum. Böyle bir hal neyi gerektiriyorsa onu da yapmaya hazırız." dedi.
Yorum yazarak Atoom Medya Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Atoom Medya hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Atoom Medya editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Atoom Medya değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Atoom Medya Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Atoom Medya hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Atoom Medya editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Atoom Medya değil haberi geçen ajanstır.